MIZRAK KULLANIMI
konu
silahlar ve nasıl kullanılması gerektiği mızrak
kullanımıMızrak;
tahta saplı, sivri uçlu, avcılıkta ve savaşta kullanılan antik bir silahtır.
Ucundaki sivriltilmiş sert uç (taş, kemik, ateşte sertleştirilmiş ahşap ya da
metal), tahta sapa eklenmiştir. En sık görülen mızrak başı bıçak şeklindedir.
Uzun ince silahlar arasında en yaygını mızraktır ve uzun mızrak, kargı, teber
gibi silahların da atası olarak nitelendirilir.Hafif
veya ağır olup elle, dururken, koşarak veya fırlatıcı ile atılır. Mekaniğe göre
mızrak fırlatmada hızın yarısını son el hareketi yapar. Askerlikte ve avcılıkta
eski çağlarda kullanılan mızrak, cirit adıyla Olimpiyat Oyunlarına da
girmiştir.
Yunanistanlıların Büyük İskender döneminde kullanıldıkları bilinen boyu üç buçuk metreye ulaşan atları devirmekte kullanılan mızrak türü genelikle gümüş mızrakçılarca kullanılıp çok yaygın olarak kullanılmaktadır.
Ana madde: Ateşli silahlar
En küçük ateşli silahlardan tabanca
Doğu ülkelerinde bulunan barutun, Ortadoğu ve Avrupa'ya geçmesiyle ateşli silahlarda da önemli gelişmeler oldu. Suriye'den Bizans'a geçen bir ateşli silah şaşkınlıkla karşılandı. Çok eskiden beri Asya'da Türkler ve Çinliler tarafından kullanılan barut sonradan roket, top ve tüfek gibi silahlarda kullanılmaya başlandı. Selçuklu ve Osmanlılar döneminde bu tür silahlarda büyük gelişmeler kaydedildi. Kosova Meydan Muharebesinde ve özellikle Fatih Sultan Mehmed Han tarafından, İstanbul'un fethinde toptan büyük ölçüde faydalanıldı. Yavuz Sultan Selim Han zamanında, tüfek orduda yaygın bir şekilde kullanılmaktaydı. Top namlularına ilk yivi veren de Yavuz Sultan Selim Han'dır. O zamanlar top tekniği Avrupalılardan çok üstündü.
Zamanla büyük değişikliğe uğrayan ateşli silahlar, tabanca, tüfek, bombaatar, top, obüs, havan gibi çeşitli adlar altında, değişik vasıflara sahip birçok çeşitlere ayrıldı. Bunların her birinin kullanılma gayesine göre özellikleri vardır. Ayrıca bunların makineli, yarı otomatik tipleri gelişti.
Güdümlü mermiler, deniz hedeflerine karşı kullanılan torpidolar, çeşitli tipteki bombalar, roketler ve mayınlar da ateşli silahlar grubuna dahil edilebilir. Kara, deniz ve hava birliklerince kullanılan bu silahların bazısı saldırı, bazısı savunma, bazısı da hem saldırı hem de savunma gayesi güder. Mesela uçaklarda saldırı için kullanılan makineli tüfek, top, roket, güdümlü mermi ve çeşitli bombalar bulunabildiği gibi uçaklara karşı savunmada kullanılan güdümlü uçaksavar silahları da vardır. Yine zırhlı bir savaş aracı olan tankta kullanılan makineli tüfek, top, roket, alev makineleri, sis ve gaz makineleri yanında tanklara karşı kullanılan tanksavar topları, roketleri, bombaları, füzeleri bu silahların değişik gayelerde kullanılmasına misaldir.
Savaş, ülkeler, bloklar ya da bir ülke içerisindeki büyük gruplar arasında gerçekleşen topyekun silahlı mücadele. Savaşlar genellikle dini, milli, siyasi ve ekonomik amaçlara ulaşmak için gerçekleştirilir. Kullanılan silahlara, amaçlara, taraflara ve gerçekleştiği yerlere göre farklı şekillerde adlandırılırlar. Örneğin nükleer savaş, meydan savaşı, iç savaş, dini savaş (Cihad, haçlı seferi), dünya savaşı. Karşı tarafı yıldırmak, maddi ve manevi zarar vermek için gerçekleştirilen silahsız faaliyetler de genellikle savaş tanımına dahil edilirler.
Günümüzde savaşlar Birleşmiş Milletler tarafından bazı temellere ve kurallara dayandırılmıştır. Geçmişte yapılan savaşların aksine günümüzdeki savaşlarda özellikle sivillerin öldürülmesini engellemek, ülke ya da kitleleri yok etmektense onları güçsüz bırakmak güdülmektedir. Ancak buna rağmen günümüzde de trajediler yaşanmaya devam etmektedir. Örneğin, 1990'lı yıllarda Kuzey Afrika'da çıkan iç savaşlarda ve kabile savaşlarında 1 milyonun üzerinde insan ölmüştür. 2003 yılında başlayan Irak Savaşı'nda milyonlarca asker ve sivil hayatını kaybetmiştir
Bir sözlük maddesi bir sözcük veya sözcük öbeği ile ilgilidir ve genelde birkaç farklı tanımı vardır.
Bir ansiklopedi maddesi başlıkta belirtilen konuyla ilgilidir ve maddenin genelde tek bir tanımı (ya da bazen anlamı büyük ölçüde aynı birkaç tanımı) vardır; fakat aynı şeyi anlatmak için başka eşdeğer sözcükler veya sözcük öbekleri mevcut olabilir.
Croughton-London kuralı; bir maddenin taslak olup olmadığına karar vermek için potansiyelini gözönünde bulundurmak gerekir.
Bir maddenin ne zaman taslak madde olmaktan çıkacağını belirleyen bir boyut sınırı yoktur. Çok kısa maddelerin taslak olma ihtimali daha yüksek olsa da öyle konular vardır ki bu konularda yazılabilecekler zaten çok azdır. Ya da öyle konular olabilir ki bunlar hakkında çok fazla şey yazılabileceği için ait oldukları madde birkaç paragraf uzunluğunda bile olsa taslak madde olarak nitelendirilebilir. Bu ve benzeri sebeplerden bir maddenin yalnızca uzunluğuna dayalı olarak taslak olup olmadığına karar vermek imkansızdır ve editörler maddenin taslak olup olmadığı hakkında karar verirken bunu sezgilerini en iyi şekilde kullanarak yapmalıdır. (İngilizce Vikipedi'deki bir kullanıcının yazdığı Croughton-London kuralı makalesi bu konudaki kararsızlıklarda yardımcı olabilir) Benzer şekilde, taslak olma durumu, yalnızca maddenin giriş metni dikkate alınarak belirlenir. Listeler, şablonlar, görüntü dosyaları ve maddenin buna benzer diğer yardımcı öğeleri maddenin taslak olup olmadığına karar verirken kullanılamaz.
İdeal bir taslak madde
Herhangi bir kullanıcı taslak madde oluşturabilir.
Taslak madde yazarken, diğer editörlerin üzerine geliştirme yapabilmesine yetecek kadar bilgi sunmaya dikkat edin. Anahtar nokta yeterli bağlamı sunmaktır. Çok az bağlam sunan maddeler genelde hızlı silme kurallarından M1 gereğince silinir. İlk araştırma kitaplar veya güvenilir Internet siteleri aracılığıyla yapılabilir. Diğer kaynaklardan elde ettiğiniz bilgilerle de katkıda bulunabilirsiniz fakat ele aldığınız olgunun doğru ve tarafsız olduğundan emin olmak için biraz ön araştırma yapmakta fayda vardır. Kendi cümlelerinizle katkıda bulunun, kaynak göstermeden başka bir metinden alıntı yapmak intihaldir ve bazı durumlarda da telif hakkı ihlali olabilir.
Konunuzu tanımlamakla veya açıklamakla başlayın. Tanımlama hatası yapmaktan sakının. Açık ve bilgilendirici şekilde yazın. Örneğin bir kişinin neden ünlü olduğunu, bir yerleşim yerinin nerede bulunduğunu ve neyi ile bilindiğini ya da bir olayın temel ayrıntıları ile ne zaman meydana geldiğini yazın.
Daha sonra, bu temel tanım üzerinden konuyu geliştirmeye çalışın. İlişkili kelimelere iç bağlantılar kurun ki konu ile yakından ilgisi olmayan kişiler neden bahsettiğinizi anlayabilsin. Gereksiz kelimelere bağlantı kurmaktan kaçının; bunun yerine sıradan okuyucuların maddeyi anlamak için hangi kelimelerin tanımlanmasına ihtiyaç duyacağını göz önünde tutun. Son olarak, kritik bir nokta: taslağa yerleştirdiğiniz bilgi için kaynak gösterin. Vikipedi'de bunu nasıl yapabileceğinize ilişkin yönergeye göz atın.
Siz bir kere maddeyi oluşturup kaydettikten sonra diğer kullanıcıların da onu zenginleştirebilmesi mümkün olacaktır.
Maddenin taslak olarak işaretlenmesi
Kısa bir madde yazdığınızda veya işaretlenmemiş bir taslak madde ile karşılaştığınızda taslak şablonu yerleştirmeniz gerekir. Şu kategoride listelenmiş şablonlara göz atabilirsiniz: Vikipedi:VikiProje taslak sınıflandırma.
Taslak şablonunu maddenin sonuna 'Dış bağlantılar' kısmından, dolaşım şablonlarından ve kategori etiketlerinden sonra yerleştirin ki taslak kategorisi madde içeriğinin tamamı bittikten sonra görünsün ve diğer dillerdeki karşılıkları gösteren interviki bağlantılarından önce gelsin. Genelde ilk taslak şablonundan önce iki satır boşluk bırakmak, şablondan sonra ise interviki bağlantıları başlamadan önce bir satır boşluk bırakmak tavsiye edilir. Bütün şablonlarda olduğu gibi '{{Vikipedi-taslak}}' şeklinde kıvırcık parantezler içinde yazılır ve taslak şablonları kopyalanma ({{kopyala:ÖrnekTaslakEtiketi}} olarak) şeklinde değil, dönüştürülmek üzere ({{ÖrnekTaslakEtiketi}}) eklenirler.
Bu şablonlar iki kısımdan oluşur: taslağın konusunu belirten ve editörleri geliştirme yapmaya teşvik eden kısa bir bildirim ve taslağı benzerleriyle aynı kategoriye yerleştiren bir kategori bağlantısı. Taslak şablonlarının isimlendirmesi genelde konu-taslak şeklinde olur. Bütün şablonların ismini öğrenmenize gerek yoktur, maddede hiç taslak şablonu yoksa {{taslak}} şablonunu koymak bile editörlere yardımcı olacaktır. Tabi ki maddenin daha uygun bir taslak kategorisine yerleştirilmesi daha sonra madde üzerinde çalışacak olan editörlerin işini kolaylaştırır.
Eğer bir madde birkaç taslak kategorisine giriyorsa birden fazla taslak şablonu kullanılabilir; fakat konuyu kayda değer kılan ana öğeleri kapsayan şablonların kullanılması tavsiye edilir. Mümkünse en fazla üç, eğer çok gerekliyse dört taslak şablonu kullanılmalıdır.
Taslaklarla ilgili işlemler 'VikiProje Taslak sınıflandırma' sayfasınde toplanmıştır. Taslaklarla ilgili her türlü bilgi ve önerilerle ilgili ana sayfa burasıdır.
Maddenin taslak durumundan çıkması
Taslak madde düzgün şekilde gelişip daha büyük bir madde haline geldiği zaman herhangi bir editör taslak şablonunu kaldırabilir. Bu konuda hizmetli ilgisi veya önceden izin alma gereği yoktur.
Halen taslak olarak işaretlenmiş maddelerin çoğu aslında taslak olarak nitelendirilmesi gereken boyutu çoktan aşmış olabilir. Eğer bir madde taslak olarak nitelendirilemeyecek kadar genişlemiş olduğu halde daha da geliştirilmeye ihtiyaç duyuyorsa, taslak şablonu kaldırılıp uygun yerlere {{başlık genişlet}} şablonu koyulabilir. Bir maddede hem taslak şablonu hem de başlık genişlet şablonu aynı anda kullanılmamalıdır.
Açıkça taslak olmaktan çıkmış maddelerdeki taslak etiketini kaldırmaktan çekinmeyin, bu konuda cesur olun.
Gürz, bıçak, kılıç, mızrak, kargı, kırbaç, yay, cirit, bumerang, kalkan, zırh, mancınık, koçbaşı, hançer, balta, kama ve bunlara benzer pek çok çeşitte silah geliştirildi. Bunların savaşta en yaygın olanı kılıçtı. Meç, şimşir, gaddare, yatağan gibi çeşitleri vardı. Ateşli silahların bulunuşuna kadar yaygın olarak kullanılan diğer bir silah oktu. Mancınık, gülleleri ve büyük okları fırlatmaya yarayan bir aletten çok bir mekanizmaydı. Günümüzde hala kullanılmakta olan kasatura, tüfeğin ucuna takılan dürtücü ve kesici ateşsiz bir silahtır. Koçbaşı, ucunda demir bir koçbaşı bulunan asılı bir kirişten ibarettir. Kale kapılarını yıkmak için kullanılır.
En küçük ateşli silahlardan tabanca
Doğu ülkelerinde bulunan barutun, Ortadoğu ve Avrupa'ya geçmesiyle ateşli silahlarda da önemli gelişmeler oldu. Suriye'den Bizans'a geçen bir ateşli silah şaşkınlıkla karşılandı. Çok eskiden beri Asya'da Türkler ve Çinliler tarafından kullanılan barut sonradan roket, top ve tüfek gibi silahlarda kullanılmaya başlandı. Selçuklu ve Osmanlılar döneminde bu tür silahlarda büyük gelişmeler kaydedildi. Kosova Meydan Muharebesi'nde ve özellikle Fatih Sultan Mehmed Han tarafından, İstanbul'un fethinde toptan büyük ölçüde faydalanıldı. Yavuz Sultan Selim Han zamanında, tüfek orduda yaygın bir şekilde kullanılmaktaydı. Top namlularına ilk yivi veren de Yavuz Sultan Selim Han'dır. O zamanlar top tekniği Avrupalılardan çok üstündü.
Zamanla büyük değişikliğe uğrayan ateşli silahlar, tabanca, tüfek, bombaatar, top, obüs, havan gibi çeşitli adlar altında, değişik vasıflara sahip birçok çeşitlere ayrıldı. Bunların her birinin kullanılma gayesine göre özellikleri vardır. Ayrıca bunların makineli, yarı otomatik tipleri gelişti.
Güdümlü mermiler, deniz hedeflerine karşı kullanılan torpidolar, çeşitli tipteki bombalar, roketler ve mayınlar da ateşli silahlar grubuna dahil edilebilir. Kara, deniz ve hava birliklerince kullanılan bu silahların bazısı saldırı, bazısı savunma, bazısı da hem saldırı hem de savunma gayesi güder. Mesela uçaklarda saldırı için kullanılan makineli tüfek, top, roket, güdümlü mermi ve çeşitli bombalar bulunabildiği gibi uçaklara karşı savunmada kullanılan güdümlü uçaksavar silahları da vardır. Yine zırhlı bir savaş aracı olan tankta kullanılan makineli tüfek, top, roket, alev makineleri, sis ve gaz makineleri yanında tanklara karşı kullanılan tanksavar topları, roketleri, bombaları, füzeleri bu silahların değişik gayelerde kullanılmasına misaldir.
Tarihçe[değiştir | kaynağı değiştir]
Kimyasal savaş maddelerinin savaş alanında kullanımı, ilk defa I. Dünya Savaşı sırasındadır. Almanların tarafından Klorin gazının bulunduğu bidonların kapaklarının açılması ve rüzgara bırakılarak gazın dağılması yöntemi ile Kimyasal savaş başlamıştır. Hemen arkasından Fransızlar 1915' te Fosgen gazını cephane içine koymuşlar ve bu şekilde Alman mevzilerine atmışlardır. Bu kullanım, sonrasında, kimyasal silahların kullanımına temel oluşturmuştur.
Hardal gazı ile yanmış bir asker. 1917-1918.
Haziran 1917'de ise yine bir ilk olarak Almanlar, kusturucu bir gaz olan Difenilkloroarsin (DA) maddesini Hardal gazı ile eş zamanlı olarak kullandı. Difenilkloroarsinin Hardal gazı ile birlikte kullanılmasının sebebi olarak; bu gazın, gaz maskesinin çıkarımasına neden olması ve dolayısıyla Hardal gazının daha etkili olmasını sağlaması gösterilmektedir. I. Dünya Savaşı süresince bu gazlar, her iki tarafın da çok önemli kayıplar vermesine neden olmuştur.
1925 yılında imzalanan Cenevre Anlaşması ile Kimyasal Gazların savaş sırasında kullanılması yasaklandı. Bu anlaşmada, içinde ABD`nin de bulunduğu bazi ülkeler, kendisine karşı Gaz kullanılması durumunda misilleme hakkını kullanmak üzere çekince koydular. Cenevre Anlaşması' nı imzalamalarına rağmen, İtalya, Etiyopya`da ve Japonya, Mançurya ve Çin´de kimyasal savaş maddesi kullandı. II. Dünya Savaşı süresince her iki tarafın elinde büyük miktarda bulunmasına rağmen kimyasal silah kullanılmamıştır.
Sinir gazları, Almanlar tarafından 1930 yılında bulunmuş ve II. Dünya Savaşı esnasında geliştirilmiştir. 1936' da Alman Kimyageri Gerhad Schrader, böcek ilacı üzerinde çalışırken Tabun (GA) gazını buldu. Gerhad Schrader iki yıl sonra daha da zehirli olan Sarin (GB) gazını keşfetti. Almanların elinde çok büyük miktarda Tabun doldurulmuş cephane bulunmasına rağmen bunları kullanmak yolunu seçmemişlerdir.
Galipler, II. Dünya Savaşı`nın ardından sinir gazları ile ilgilendiler. İngilizler özellikle bir miktar Sarin (GB) gazını ele geçirdi ve bunu inceleme olanağı buldu. Sovyetler ise Almanların Sarin (GB) üretim fabrikalarından birini ülkelerine taşıdı. ABD, Sarin (GB)`nin parçacıklı bomba ile kullanımını ve bunun cephaneye uyarlanmasını tasarladı. Topçu rocketleri, mermiler ve püskürtme tankları üretildi.
Fransa, İngiltere ve Kanada, Sarin (GB)`nin test amaçlı üretimine başladılar. ABD Sarin (GB) için büyük ölçekli üretime girdi. Sovyetler ABD'ye göre daha küçük ölçekte aynı tip üretime girişti. Ruslar, Soman (GD) üretimine de başladılar. 1950'lerde, İngiliz bilim adamları sinir gazının diğer bir kategorisini oluşturan V gazını buldular. ABD ve İngiltere değişik işlemlerle V maddesinin diğer formu olan VX' i üretti.
1960'larda ise toplum hareketlerini önlemeye yönelik, ancak öldürücü olmayan gazların geliştirilmesine devam edildi. CS ile tanımlanan göz yaşartıcı bu maddeler, mukozaya yüksek derecede zarar veren maddelerdir. CS maddesi ilk defa İngiltere tarafından üretilmiş ve kullanılmıştır. Aynı yıllarda öldürücü olmayan bir diğer madde olarak uyuşturucu maddeler ortaya çıktı. Bunların standart tipi BZ olarak tanımlanmıştır.
Yakın tarihte kimyasal silahların kullanımını, 1982-1987 yılları arasında İran-Irak Savaşı sırasında, Irak' ın güney bölgesinde İran kuvvetlerine karşı görülmüştür. Irak ayrıca kimyasal silahlarını Halepçe'de sivil Kürt halkına karşı da kullanmıştır. Japonya'da Aum Shinrikyo adlı mezhebin Tokyo metrosuna karşı giriştiği saldırı ise, kimyasal silahların terörist amaçla kullanımına yakın tarihimizden bir örnektir.
Kimyasal Savaş Teknolojisi[değiştir | kaynağı değiştirKimyasal savaşa karşı tedbirler[değiştir | kaynağı değiştir]
Chemical agent protection.jpg
Kullanılan kimyasal savaş maddelerini mümkün olan en kısa sürede saptayarak, kişisel korunma önlemlerini zamanında alabilmek amacıyla, sinir gazları ve yakıcı gazları için tespit cihazları geliştirilmiştir.
Kişisel korunma; gaz maskeleri, özel elbiseler, botlar, eldivenler, Atropin iğne ve koruycu merhem gibi kişisel tedaviler ile sağlanmaktadır. Dekontaminyason hizmetleri, kimyasal savaş maddeleri ile kirlenmiş elbise, malzeme ve araçların temizlenmesi için son derece önemli bir işlemdir
Kimyasal Savaş Teknolojisi[değiştir | kaynağı değiştir]
Kimyasal savaş teknolojisi zaman çizelgesi
Ajanlar Yayılım Korunma Teşhis
1900'ler Klorin
Chloropicrin
Fosgen
Hardal gazı Rüzgarla Koku
1910'lar Levzit Kimyasal kaplı mermiler Gaz maskesi
Reçine kaplı giysiler
1920'ler Projectiles w/ central bursters CC-2 clothing
1930'lar G-serisi sinir ajanları Uçaktan atılan bombalar Blister agent detectors
Renk değiştiren kâğıt
1940'lar Füze başlıkları
Spray tanks Koruyucu kremler (hardal)
Collective protection
Gaz maskesi / Whetlerite
1950'ler
1960'lar V-serisi sinir ajanları Aerodinamik Gas mask w/ water supply Sinir gazı alarmı
1970'ler
1980'ler Binary munitions Geliştirilmiş gaz maskeleri
(korunma, uyum, konfor) Lazerli algılama
1990'lar Novichok nerve agents
Karşılıklı iki tarafın diplomatik yolları keserek birbirlerine karşı yürüttükleri askeri hareketin karşılaştıkları yerdir. Savaş alanları düşman kuvvetlerini yıpratmak ve yenilgiye uğratmak gibi amaçlar taşıdığı için genellikle stratejik noktalarda savaş yapılır. Savaş alanları her zaman seçimle yapılmaz karşılıklı tarafların birbirlerine beklenmeyen saldırıları savaş alanının yerini seçme imkanını ortadan kaldırır.
Kimyasal savaşa karşı tedbirler[değiştir | kaynağı değiştir]
Chemical agent protection.jpg
Kullanılan kimyasal savaş maddelerini mümkün olan en kısa sürede saptayarak, kişisel korunma önlemlerini zamanında alabilmek amacıyla, sinir gazları ve yakıcı gazları için tespit cihazları geliştirilmiştir.
Kişisel korunma; gaz maskeleri, özel elbiseler, botlar, eldivenler, Atropin iğne ve koruycu merhem gibi kişisel tedaviler ile sağlanmaktadır. Dekontaminyason hizmetleri, kimyasal savaş maddeleri ile kirlenmiş elbise, malzeme ve araçların temizlenmesi için son derece önemli bir işlemdir
UYARI BUNLARIN HEPSİ VİKİPEDİDEN ALINMIŞTIR
Yunanistanlıların Büyük İskender döneminde kullanıldıkları bilinen boyu üç buçuk metreye ulaşan atları devirmekte kullanılan mızrak türü genelikle gümüş mızrakçılarca kullanılıp çok yaygın olarak kullanılmaktadır.
Ana madde: Ateşli silahlar
En küçük ateşli silahlardan tabanca
Doğu ülkelerinde bulunan barutun, Ortadoğu ve Avrupa'ya geçmesiyle ateşli silahlarda da önemli gelişmeler oldu. Suriye'den Bizans'a geçen bir ateşli silah şaşkınlıkla karşılandı. Çok eskiden beri Asya'da Türkler ve Çinliler tarafından kullanılan barut sonradan roket, top ve tüfek gibi silahlarda kullanılmaya başlandı. Selçuklu ve Osmanlılar döneminde bu tür silahlarda büyük gelişmeler kaydedildi. Kosova Meydan Muharebesinde ve özellikle Fatih Sultan Mehmed Han tarafından, İstanbul'un fethinde toptan büyük ölçüde faydalanıldı. Yavuz Sultan Selim Han zamanında, tüfek orduda yaygın bir şekilde kullanılmaktaydı. Top namlularına ilk yivi veren de Yavuz Sultan Selim Han'dır. O zamanlar top tekniği Avrupalılardan çok üstündü.
Zamanla büyük değişikliğe uğrayan ateşli silahlar, tabanca, tüfek, bombaatar, top, obüs, havan gibi çeşitli adlar altında, değişik vasıflara sahip birçok çeşitlere ayrıldı. Bunların her birinin kullanılma gayesine göre özellikleri vardır. Ayrıca bunların makineli, yarı otomatik tipleri gelişti.
Güdümlü mermiler, deniz hedeflerine karşı kullanılan torpidolar, çeşitli tipteki bombalar, roketler ve mayınlar da ateşli silahlar grubuna dahil edilebilir. Kara, deniz ve hava birliklerince kullanılan bu silahların bazısı saldırı, bazısı savunma, bazısı da hem saldırı hem de savunma gayesi güder. Mesela uçaklarda saldırı için kullanılan makineli tüfek, top, roket, güdümlü mermi ve çeşitli bombalar bulunabildiği gibi uçaklara karşı savunmada kullanılan güdümlü uçaksavar silahları da vardır. Yine zırhlı bir savaş aracı olan tankta kullanılan makineli tüfek, top, roket, alev makineleri, sis ve gaz makineleri yanında tanklara karşı kullanılan tanksavar topları, roketleri, bombaları, füzeleri bu silahların değişik gayelerde kullanılmasına misaldir.
Savaş, ülkeler, bloklar ya da bir ülke içerisindeki büyük gruplar arasında gerçekleşen topyekun silahlı mücadele. Savaşlar genellikle dini, milli, siyasi ve ekonomik amaçlara ulaşmak için gerçekleştirilir. Kullanılan silahlara, amaçlara, taraflara ve gerçekleştiği yerlere göre farklı şekillerde adlandırılırlar. Örneğin nükleer savaş, meydan savaşı, iç savaş, dini savaş (Cihad, haçlı seferi), dünya savaşı. Karşı tarafı yıldırmak, maddi ve manevi zarar vermek için gerçekleştirilen silahsız faaliyetler de genellikle savaş tanımına dahil edilirler.
Günümüzde savaşlar Birleşmiş Milletler tarafından bazı temellere ve kurallara dayandırılmıştır. Geçmişte yapılan savaşların aksine günümüzdeki savaşlarda özellikle sivillerin öldürülmesini engellemek, ülke ya da kitleleri yok etmektense onları güçsüz bırakmak güdülmektedir. Ancak buna rağmen günümüzde de trajediler yaşanmaya devam etmektedir. Örneğin, 1990'lı yıllarda Kuzey Afrika'da çıkan iç savaşlarda ve kabile savaşlarında 1 milyonun üzerinde insan ölmüştür. 2003 yılında başlayan Irak Savaşı'nda milyonlarca asker ve sivil hayatını kaybetmiştir
Bir sözlük maddesi bir sözcük veya sözcük öbeği ile ilgilidir ve genelde birkaç farklı tanımı vardır.
Bir ansiklopedi maddesi başlıkta belirtilen konuyla ilgilidir ve maddenin genelde tek bir tanımı (ya da bazen anlamı büyük ölçüde aynı birkaç tanımı) vardır; fakat aynı şeyi anlatmak için başka eşdeğer sözcükler veya sözcük öbekleri mevcut olabilir.
Croughton-London kuralı; bir maddenin taslak olup olmadığına karar vermek için potansiyelini gözönünde bulundurmak gerekir.
Bir maddenin ne zaman taslak madde olmaktan çıkacağını belirleyen bir boyut sınırı yoktur. Çok kısa maddelerin taslak olma ihtimali daha yüksek olsa da öyle konular vardır ki bu konularda yazılabilecekler zaten çok azdır. Ya da öyle konular olabilir ki bunlar hakkında çok fazla şey yazılabileceği için ait oldukları madde birkaç paragraf uzunluğunda bile olsa taslak madde olarak nitelendirilebilir. Bu ve benzeri sebeplerden bir maddenin yalnızca uzunluğuna dayalı olarak taslak olup olmadığına karar vermek imkansızdır ve editörler maddenin taslak olup olmadığı hakkında karar verirken bunu sezgilerini en iyi şekilde kullanarak yapmalıdır. (İngilizce Vikipedi'deki bir kullanıcının yazdığı Croughton-London kuralı makalesi bu konudaki kararsızlıklarda yardımcı olabilir) Benzer şekilde, taslak olma durumu, yalnızca maddenin giriş metni dikkate alınarak belirlenir. Listeler, şablonlar, görüntü dosyaları ve maddenin buna benzer diğer yardımcı öğeleri maddenin taslak olup olmadığına karar verirken kullanılamaz.
İdeal bir taslak madde
Herhangi bir kullanıcı taslak madde oluşturabilir.
Taslak madde yazarken, diğer editörlerin üzerine geliştirme yapabilmesine yetecek kadar bilgi sunmaya dikkat edin. Anahtar nokta yeterli bağlamı sunmaktır. Çok az bağlam sunan maddeler genelde hızlı silme kurallarından M1 gereğince silinir. İlk araştırma kitaplar veya güvenilir Internet siteleri aracılığıyla yapılabilir. Diğer kaynaklardan elde ettiğiniz bilgilerle de katkıda bulunabilirsiniz fakat ele aldığınız olgunun doğru ve tarafsız olduğundan emin olmak için biraz ön araştırma yapmakta fayda vardır. Kendi cümlelerinizle katkıda bulunun, kaynak göstermeden başka bir metinden alıntı yapmak intihaldir ve bazı durumlarda da telif hakkı ihlali olabilir.
Konunuzu tanımlamakla veya açıklamakla başlayın. Tanımlama hatası yapmaktan sakının. Açık ve bilgilendirici şekilde yazın. Örneğin bir kişinin neden ünlü olduğunu, bir yerleşim yerinin nerede bulunduğunu ve neyi ile bilindiğini ya da bir olayın temel ayrıntıları ile ne zaman meydana geldiğini yazın.
Daha sonra, bu temel tanım üzerinden konuyu geliştirmeye çalışın. İlişkili kelimelere iç bağlantılar kurun ki konu ile yakından ilgisi olmayan kişiler neden bahsettiğinizi anlayabilsin. Gereksiz kelimelere bağlantı kurmaktan kaçının; bunun yerine sıradan okuyucuların maddeyi anlamak için hangi kelimelerin tanımlanmasına ihtiyaç duyacağını göz önünde tutun. Son olarak, kritik bir nokta: taslağa yerleştirdiğiniz bilgi için kaynak gösterin. Vikipedi'de bunu nasıl yapabileceğinize ilişkin yönergeye göz atın.
Siz bir kere maddeyi oluşturup kaydettikten sonra diğer kullanıcıların da onu zenginleştirebilmesi mümkün olacaktır.
Maddenin taslak olarak işaretlenmesi
Kısa bir madde yazdığınızda veya işaretlenmemiş bir taslak madde ile karşılaştığınızda taslak şablonu yerleştirmeniz gerekir. Şu kategoride listelenmiş şablonlara göz atabilirsiniz: Vikipedi:VikiProje taslak sınıflandırma.
Taslak şablonunu maddenin sonuna 'Dış bağlantılar' kısmından, dolaşım şablonlarından ve kategori etiketlerinden sonra yerleştirin ki taslak kategorisi madde içeriğinin tamamı bittikten sonra görünsün ve diğer dillerdeki karşılıkları gösteren interviki bağlantılarından önce gelsin. Genelde ilk taslak şablonundan önce iki satır boşluk bırakmak, şablondan sonra ise interviki bağlantıları başlamadan önce bir satır boşluk bırakmak tavsiye edilir. Bütün şablonlarda olduğu gibi '{{Vikipedi-taslak}}' şeklinde kıvırcık parantezler içinde yazılır ve taslak şablonları kopyalanma ({{kopyala:ÖrnekTaslakEtiketi}} olarak) şeklinde değil, dönüştürülmek üzere ({{ÖrnekTaslakEtiketi}}) eklenirler.
Bu şablonlar iki kısımdan oluşur: taslağın konusunu belirten ve editörleri geliştirme yapmaya teşvik eden kısa bir bildirim ve taslağı benzerleriyle aynı kategoriye yerleştiren bir kategori bağlantısı. Taslak şablonlarının isimlendirmesi genelde konu-taslak şeklinde olur. Bütün şablonların ismini öğrenmenize gerek yoktur, maddede hiç taslak şablonu yoksa {{taslak}} şablonunu koymak bile editörlere yardımcı olacaktır. Tabi ki maddenin daha uygun bir taslak kategorisine yerleştirilmesi daha sonra madde üzerinde çalışacak olan editörlerin işini kolaylaştırır.
Eğer bir madde birkaç taslak kategorisine giriyorsa birden fazla taslak şablonu kullanılabilir; fakat konuyu kayda değer kılan ana öğeleri kapsayan şablonların kullanılması tavsiye edilir. Mümkünse en fazla üç, eğer çok gerekliyse dört taslak şablonu kullanılmalıdır.
Taslaklarla ilgili işlemler 'VikiProje Taslak sınıflandırma' sayfasınde toplanmıştır. Taslaklarla ilgili her türlü bilgi ve önerilerle ilgili ana sayfa burasıdır.
Maddenin taslak durumundan çıkması
Taslak madde düzgün şekilde gelişip daha büyük bir madde haline geldiği zaman herhangi bir editör taslak şablonunu kaldırabilir. Bu konuda hizmetli ilgisi veya önceden izin alma gereği yoktur.
Halen taslak olarak işaretlenmiş maddelerin çoğu aslında taslak olarak nitelendirilmesi gereken boyutu çoktan aşmış olabilir. Eğer bir madde taslak olarak nitelendirilemeyecek kadar genişlemiş olduğu halde daha da geliştirilmeye ihtiyaç duyuyorsa, taslak şablonu kaldırılıp uygun yerlere {{başlık genişlet}} şablonu koyulabilir. Bir maddede hem taslak şablonu hem de başlık genişlet şablonu aynı anda kullanılmamalıdır.
Açıkça taslak olmaktan çıkmış maddelerdeki taslak etiketini kaldırmaktan çekinmeyin, bu konuda cesur olun.
Gürz, bıçak, kılıç, mızrak, kargı, kırbaç, yay, cirit, bumerang, kalkan, zırh, mancınık, koçbaşı, hançer, balta, kama ve bunlara benzer pek çok çeşitte silah geliştirildi. Bunların savaşta en yaygın olanı kılıçtı. Meç, şimşir, gaddare, yatağan gibi çeşitleri vardı. Ateşli silahların bulunuşuna kadar yaygın olarak kullanılan diğer bir silah oktu. Mancınık, gülleleri ve büyük okları fırlatmaya yarayan bir aletten çok bir mekanizmaydı. Günümüzde hala kullanılmakta olan kasatura, tüfeğin ucuna takılan dürtücü ve kesici ateşsiz bir silahtır. Koçbaşı, ucunda demir bir koçbaşı bulunan asılı bir kirişten ibarettir. Kale kapılarını yıkmak için kullanılır.
En küçük ateşli silahlardan tabanca
Doğu ülkelerinde bulunan barutun, Ortadoğu ve Avrupa'ya geçmesiyle ateşli silahlarda da önemli gelişmeler oldu. Suriye'den Bizans'a geçen bir ateşli silah şaşkınlıkla karşılandı. Çok eskiden beri Asya'da Türkler ve Çinliler tarafından kullanılan barut sonradan roket, top ve tüfek gibi silahlarda kullanılmaya başlandı. Selçuklu ve Osmanlılar döneminde bu tür silahlarda büyük gelişmeler kaydedildi. Kosova Meydan Muharebesi'nde ve özellikle Fatih Sultan Mehmed Han tarafından, İstanbul'un fethinde toptan büyük ölçüde faydalanıldı. Yavuz Sultan Selim Han zamanında, tüfek orduda yaygın bir şekilde kullanılmaktaydı. Top namlularına ilk yivi veren de Yavuz Sultan Selim Han'dır. O zamanlar top tekniği Avrupalılardan çok üstündü.
Zamanla büyük değişikliğe uğrayan ateşli silahlar, tabanca, tüfek, bombaatar, top, obüs, havan gibi çeşitli adlar altında, değişik vasıflara sahip birçok çeşitlere ayrıldı. Bunların her birinin kullanılma gayesine göre özellikleri vardır. Ayrıca bunların makineli, yarı otomatik tipleri gelişti.
Güdümlü mermiler, deniz hedeflerine karşı kullanılan torpidolar, çeşitli tipteki bombalar, roketler ve mayınlar da ateşli silahlar grubuna dahil edilebilir. Kara, deniz ve hava birliklerince kullanılan bu silahların bazısı saldırı, bazısı savunma, bazısı da hem saldırı hem de savunma gayesi güder. Mesela uçaklarda saldırı için kullanılan makineli tüfek, top, roket, güdümlü mermi ve çeşitli bombalar bulunabildiği gibi uçaklara karşı savunmada kullanılan güdümlü uçaksavar silahları da vardır. Yine zırhlı bir savaş aracı olan tankta kullanılan makineli tüfek, top, roket, alev makineleri, sis ve gaz makineleri yanında tanklara karşı kullanılan tanksavar topları, roketleri, bombaları, füzeleri bu silahların değişik gayelerde kullanılmasına misaldir.
Tarihçe[değiştir | kaynağı değiştir]
Kimyasal savaş maddelerinin savaş alanında kullanımı, ilk defa I. Dünya Savaşı sırasındadır. Almanların tarafından Klorin gazının bulunduğu bidonların kapaklarının açılması ve rüzgara bırakılarak gazın dağılması yöntemi ile Kimyasal savaş başlamıştır. Hemen arkasından Fransızlar 1915' te Fosgen gazını cephane içine koymuşlar ve bu şekilde Alman mevzilerine atmışlardır. Bu kullanım, sonrasında, kimyasal silahların kullanımına temel oluşturmuştur.
Hardal gazı ile yanmış bir asker. 1917-1918.
Haziran 1917'de ise yine bir ilk olarak Almanlar, kusturucu bir gaz olan Difenilkloroarsin (DA) maddesini Hardal gazı ile eş zamanlı olarak kullandı. Difenilkloroarsinin Hardal gazı ile birlikte kullanılmasının sebebi olarak; bu gazın, gaz maskesinin çıkarımasına neden olması ve dolayısıyla Hardal gazının daha etkili olmasını sağlaması gösterilmektedir. I. Dünya Savaşı süresince bu gazlar, her iki tarafın da çok önemli kayıplar vermesine neden olmuştur.
1925 yılında imzalanan Cenevre Anlaşması ile Kimyasal Gazların savaş sırasında kullanılması yasaklandı. Bu anlaşmada, içinde ABD`nin de bulunduğu bazi ülkeler, kendisine karşı Gaz kullanılması durumunda misilleme hakkını kullanmak üzere çekince koydular. Cenevre Anlaşması' nı imzalamalarına rağmen, İtalya, Etiyopya`da ve Japonya, Mançurya ve Çin´de kimyasal savaş maddesi kullandı. II. Dünya Savaşı süresince her iki tarafın elinde büyük miktarda bulunmasına rağmen kimyasal silah kullanılmamıştır.
Sinir gazları, Almanlar tarafından 1930 yılında bulunmuş ve II. Dünya Savaşı esnasında geliştirilmiştir. 1936' da Alman Kimyageri Gerhad Schrader, böcek ilacı üzerinde çalışırken Tabun (GA) gazını buldu. Gerhad Schrader iki yıl sonra daha da zehirli olan Sarin (GB) gazını keşfetti. Almanların elinde çok büyük miktarda Tabun doldurulmuş cephane bulunmasına rağmen bunları kullanmak yolunu seçmemişlerdir.
Galipler, II. Dünya Savaşı`nın ardından sinir gazları ile ilgilendiler. İngilizler özellikle bir miktar Sarin (GB) gazını ele geçirdi ve bunu inceleme olanağı buldu. Sovyetler ise Almanların Sarin (GB) üretim fabrikalarından birini ülkelerine taşıdı. ABD, Sarin (GB)`nin parçacıklı bomba ile kullanımını ve bunun cephaneye uyarlanmasını tasarladı. Topçu rocketleri, mermiler ve püskürtme tankları üretildi.
Fransa, İngiltere ve Kanada, Sarin (GB)`nin test amaçlı üretimine başladılar. ABD Sarin (GB) için büyük ölçekli üretime girdi. Sovyetler ABD'ye göre daha küçük ölçekte aynı tip üretime girişti. Ruslar, Soman (GD) üretimine de başladılar. 1950'lerde, İngiliz bilim adamları sinir gazının diğer bir kategorisini oluşturan V gazını buldular. ABD ve İngiltere değişik işlemlerle V maddesinin diğer formu olan VX' i üretti.
1960'larda ise toplum hareketlerini önlemeye yönelik, ancak öldürücü olmayan gazların geliştirilmesine devam edildi. CS ile tanımlanan göz yaşartıcı bu maddeler, mukozaya yüksek derecede zarar veren maddelerdir. CS maddesi ilk defa İngiltere tarafından üretilmiş ve kullanılmıştır. Aynı yıllarda öldürücü olmayan bir diğer madde olarak uyuşturucu maddeler ortaya çıktı. Bunların standart tipi BZ olarak tanımlanmıştır.
Yakın tarihte kimyasal silahların kullanımını, 1982-1987 yılları arasında İran-Irak Savaşı sırasında, Irak' ın güney bölgesinde İran kuvvetlerine karşı görülmüştür. Irak ayrıca kimyasal silahlarını Halepçe'de sivil Kürt halkına karşı da kullanmıştır. Japonya'da Aum Shinrikyo adlı mezhebin Tokyo metrosuna karşı giriştiği saldırı ise, kimyasal silahların terörist amaçla kullanımına yakın tarihimizden bir örnektir.
Kimyasal Savaş Teknolojisi[değiştir | kaynağı değiştirKimyasal savaşa karşı tedbirler[değiştir | kaynağı değiştir]
Chemical agent protection.jpg
Kullanılan kimyasal savaş maddelerini mümkün olan en kısa sürede saptayarak, kişisel korunma önlemlerini zamanında alabilmek amacıyla, sinir gazları ve yakıcı gazları için tespit cihazları geliştirilmiştir.
Kişisel korunma; gaz maskeleri, özel elbiseler, botlar, eldivenler, Atropin iğne ve koruycu merhem gibi kişisel tedaviler ile sağlanmaktadır. Dekontaminyason hizmetleri, kimyasal savaş maddeleri ile kirlenmiş elbise, malzeme ve araçların temizlenmesi için son derece önemli bir işlemdir
Kimyasal Savaş Teknolojisi[değiştir | kaynağı değiştir]
Kimyasal savaş teknolojisi zaman çizelgesi
Ajanlar Yayılım Korunma Teşhis
1900'ler Klorin
Chloropicrin
Fosgen
Hardal gazı Rüzgarla Koku
1910'lar Levzit Kimyasal kaplı mermiler Gaz maskesi
Reçine kaplı giysiler
1920'ler Projectiles w/ central bursters CC-2 clothing
1930'lar G-serisi sinir ajanları Uçaktan atılan bombalar Blister agent detectors
Renk değiştiren kâğıt
1940'lar Füze başlıkları
Spray tanks Koruyucu kremler (hardal)
Collective protection
Gaz maskesi / Whetlerite
1950'ler
1960'lar V-serisi sinir ajanları Aerodinamik Gas mask w/ water supply Sinir gazı alarmı
1970'ler
1980'ler Binary munitions Geliştirilmiş gaz maskeleri
(korunma, uyum, konfor) Lazerli algılama
1990'lar Novichok nerve agents
Karşılıklı iki tarafın diplomatik yolları keserek birbirlerine karşı yürüttükleri askeri hareketin karşılaştıkları yerdir. Savaş alanları düşman kuvvetlerini yıpratmak ve yenilgiye uğratmak gibi amaçlar taşıdığı için genellikle stratejik noktalarda savaş yapılır. Savaş alanları her zaman seçimle yapılmaz karşılıklı tarafların birbirlerine beklenmeyen saldırıları savaş alanının yerini seçme imkanını ortadan kaldırır.
Kimyasal savaşa karşı tedbirler[değiştir | kaynağı değiştir]
Chemical agent protection.jpg
Kullanılan kimyasal savaş maddelerini mümkün olan en kısa sürede saptayarak, kişisel korunma önlemlerini zamanında alabilmek amacıyla, sinir gazları ve yakıcı gazları için tespit cihazları geliştirilmiştir.
Kişisel korunma; gaz maskeleri, özel elbiseler, botlar, eldivenler, Atropin iğne ve koruycu merhem gibi kişisel tedaviler ile sağlanmaktadır. Dekontaminyason hizmetleri, kimyasal savaş maddeleri ile kirlenmiş elbise, malzeme ve araçların temizlenmesi için son derece önemli bir işlemdir
UYARI BUNLARIN HEPSİ VİKİPEDİDEN ALINMIŞTIR